Makale
Muhammed İkbal’in Şiirlerinde Aşk Ve Özgürlük Esintileri
ÅžahitliÄŸin sorumluluÄŸunu soluduÄŸumuz ÅŸu zaman diliminin irfani bilgi ekollerinin kapsamına giren, tecdid ve ıslaha , öze dönüÅŸ çabalarına en çok ihtiyaç duyulan alanlardan , kavramlardan en mühim olanlarıdır aÅŸk ve özgürlük…….
Akıl ve iradenin pasifize edildiÄŸi , Klonlanmış birey imalatının yapıldığı Batıni ve zahiri tezgahtarların iÅŸportacılarının vitrinlerini süsleyen ancak raflarında esamesine rastlanılmayan aÅŸk ve özgürlük ,hakikatten kaytaranların kamuflajı olagelmiÅŸtir.
…….
Ä°nsan kendini bilmekle özgür olacakken , ona kendini kaybetme ,benliÄŸini buharlaÅŸtırma , durumuna getiren , seçme ve akletme özgürlüÄŸüne ipotek koyan ,ÅŸuur felcine müptela kılan , sahte kimliklere varoluÅŸlara büründüren , ucuzca cennetlere ulaÅŸma duygusunun kolayca tatmin edildiÄŸi bir dünya sunan anlayışların , yaÅŸam biçimlerinin günümüzde de geçmiÅŸte olduÄŸu gibi olabildiÄŸince kabul görmesi bireylerin kulluk konumlarını fark etmemeleriyle ilgili bir durum olduÄŸu açıktır.
“ Ä°nsan hayata özgürlükle baÅŸlar , acıklı serüveni bu zindandan o zindana geçiÅŸten ibarettir”[i] bu acıklı serüvenin kaybedeni olmamak için afyonlaÅŸtırıcı saptırıcı fikir ve inançlardan sahte aidiyetlerden ,nevrotik psikozlara sürükleyen konjüktürel ve test edilmemiÅŸ baÄŸlılıklardan , müphem bir geleceÄŸe odaklı kadim israilliyyat menÅŸe”li mehdilik ve mesiyanik beklentilerden arınarak , rab-kul iliÅŸkisini saÄŸlam bir zemin üzerinde oturtmak gerçekleÅŸtirmek durumundadır.
AÅŸk ve özgürlük baÄŸlamında M.ikbal ÅŸiirinde
Yabancının kanadı etrafında ne kadar kanat çırpacaksın?
TutuÅŸtur benliÄŸini kendi ateÅŸinle . [ii]
mısralarıyla iradeyi devreye sokma ve kiÅŸinin kendi farkındalığına vurgu yapmakta çağın bir tür ” irade krizi”ile muzdarip oluÅŸuna vurgu yapmaktadır:
Kendi çamurunu tutuÅŸturmaya bak ,
BaÅŸkasının ateÅŸi uÄŸruna mücadeleye deÄŸmez.”
AÅŸk -özgürlük ikilisinin özgün bir benlik üzerine inÅŸa edilebileceÄŸini ,taklitçiliÄŸin ,devÅŸirme aydınların manipülasyonlarının kiÅŸiliksizleÅŸtirici müdahalelerine karşı uyarmaktadır.
Ä°kbal doÄŸunun öze dönüÅŸ hareketinin sancılı evladı olarak öze dönüÅŸün özgürleÅŸmenin , uyanışın ÅŸahitliÄŸin , üç temele dayanması gerektiÄŸini bildiriyor: Dert , AÅŸk ve Amel . Hakikatı ve hikmet arayışı çabasında dertli olan, dostuna ulaÅŸma adına ancak uzun yolları kat edip kapı halkalarını aşındırabilir. Hedonizmin duraÄŸanlığında kokuÅŸmuÅŸ bir yürekle aÅŸk yoksunluÄŸunun tutsaklığında, kendine uyanmanın imkansızlığını vurgular ;
Dilenciyi dilendikçe daha çok fakirleÅŸtiren,
Ve yoksulu , yoksulluk peÅŸinde oldukça sefilleÅŸtiren
Sina yarımadasının nurundan mahrum,
Bu sahte benlikten kurtul[iii]
“Ä°kbalin amacı , gerek bireysel açıdan gerekse ahlaki ve toplumsal açıdan islama dayanan bir sistem bir ideoloji sunmaktır. Tüm insani boyutları kapsayan, sosyal alanda maddi-manevi alanda hayat kanunları çıkaran temel toplumsal kuruluÅŸta yapıcı bir rol alan, tarihi yönlendiren, insanın kaderine ve yaÅŸam biçimine yön veren ahlaki, siyasi, eÄŸitsel ve kültürel kurallar koyan amaç belirleyen bir ideolojiydi bu. Bu Ä°slam ideolojisine inanan kimseler gaflete düÅŸmezler, rahatlık ve durgunluk içine girmezler, salt tesbih, dua, namaz ve oruçla yetinmezler ve velilerin kerametleriyle uÄŸraşıp durmazlardı.“[iv] Mütefekkir Ali ÅŸeriatının ifadesiyle ikbalin hayat tasavvuruna yönelik temel bakış açısının özetiydi bu. Mistizmin, ezoterizmin, Protestancı eklemlenmelerin, batınıliÄŸin paganist inanışların ritüellerini tavırlarını deÄŸil, tevhidin perspektifiyle hayat algısı kurma ve oluÅŸturma ideolojisi idi temel mesele …….
Fetret dönemlerinin aÅŸağılık kompleksine maruz kalmış aydınları, cahiliye kültürünün taşıyıcı ve yaygınlaÅŸtırıcı aracı olan medya ve biliÅŸim dünyası ardından darbeci oligarÅŸik yapılarla beslenen bürokrasi ve eÄŸitim düzenekleri nesillerimizin ifsadında baÅŸat rolü oynamaktadır. Ä°nsanları “fare yarışı” ile –biriktirme tutkularına ram eden hayatın ekonomi çarkları, Tekelci anlayışların ve bankacılık kurumlarının faiz sistemiyle çağın derebeylerine Karunlarına sürekli finans pompalamakta, küresel sisteme entegre olan ve edilen altı milyardan fazla insanlık alemi milyonlar düzeyindeki azınlığa “ÅŸeddadın cennetlerini” imar etmekle meÅŸgul olmaktadırlar. Ä°nsanlığı, daha da ötesi insanlığın ortak vicdanı olan ümmet coÄŸrafyasını fikri planda, haklılık düzeyinde maÄŸlup edemeyen dünya bu ümmetin önemli ve seçkin bir kesimini yeni yöntemlerle dize getirme peÅŸindedir. Kendi içinde yükselen sivrilen, istikamet bulmaya çalışan hareketleri birbiriyle vuruÅŸturarak, sapkın, ümmeti afyonlaÅŸtıran oluÅŸumlara her türlü ekonomik lojistik kültürel destekler saÄŸlayarak sahih olma çabasındaki oluÅŸumların önüne dikmekte, dine karşı din, savaşının yeni senaryoları tezgahlanmakta, diÄŸer yandan bazı kesimlere de konfor düzeyi yüksek yaÅŸam imkanları saÄŸlayarak teknolojik imkanları sunarak ya da hedeflediÄŸi kitleleri sapkın ve dönüÅŸtürücü müfredatlarla eÄŸitip yontarak ehlileÅŸtirme uÄŸraşını vermektedir. Çağı okuyamamanın, kitabını okuyup anlayamanın ya da anlamamak için bolca okumanın(!), kendi medeniyet hinterlandını fark edememenin, faturası çok ağır ödenmektedir nesiller boyu….
Ä°kbal içli bir çığlıkla, kora evrilen bir yürek taşıyıcısı olarak ve bu yiyip bitiren alev tufanına karşı haykırır, ümmeti saptıranlara gafletin yuvasında geceleyenlere eflatunun maÄŸara alegorisindeki tasvirleri andıran ÅŸahsiyet olamamış gölgelere ;
Ey başkalarının bilgisinin hamalları,
Onlarla yüzlerini aydınlatanlar
Geleceklerini onların yol ve usullerine bağlayanlar
Siz ne kendiniz ne de bir başkası olabilirsiniz!
Zihinleriniz onların fikirlerine kilitlenmiş
En derin hayati soluğunuz dahi başkalarının sesini verir!
Dudaklarınızdan ödünç fikirler dökülür,
Ve kalplerinizde dahi özenti, iÄŸreti arzular yuvalanır
Daha ne kadar zaman baÅŸkalarının ateÅŸi etrafında döneceksiniz ?
Kalp taşımıyor musunuz ? Öyleyse kendi ateÅŸinize yansanıza.
Fert, kendini gerçekleÅŸtirerek ÅŸahsiyet olur.
Millet de kendisi olduÄŸu sürece gerçekten var olur[v]
ÖzgürlüÄŸün göstergesidir, yatağında kıvrılıp denize doÄŸru akan berrak bir nehir gibi hareket halinde olmak….hakikate gözlerini kapatan kendi tarihsel serüveninde sadece karanlıktan karanlığa doÄŸar ancak zindanlar arasında mekik dokur. Düalizmin iki keskin ucunda ortayı bulamadan amaçsız ve ufuksuzca bir med cezir yaÅŸar. Epikürcü yaÅŸam tarzı ve sınırlı fani hayatı arasındaki tezatta sığlaÅŸmış bilinci boÄŸulmaya maruz kalır. Ayartıcı önyargılarının temyizden yoksun tarafgirliklerinin acılığında nuru söner, varoluÅŸsal pozisyonu dumura uÄŸrar. Kalbi betonlaÅŸarak yitirir aÅŸkı , derdi dünya olur nihayetinde dünyalara sığmayacak dertlere, müptela olur. Zihinsel kireçleÅŸme, biyolojik düzlemde ancak kendine yer bulan düÅŸüncelerine fasit dairelerin etrafında tur attırır. YaÅŸadığı konum kaybı süfliliÄŸin kucağına fırlatır sorumluluÄŸunun farkına varamayan ademoÄŸlunu ..Yaratıcısı tarafından nerede istihdam edildiÄŸinin farkında olmadan silikleÅŸir, ontolojik düzlemini yitirir,gerçeÄŸin deÄŸil imajın nesnesi haline gelir.
“ikbalin felsefesinde eylem gerçekte hayatın mihveridir. Ä°nsan faal , aktif bir hayat mücadelesiyle kiÅŸiliÄŸini bütünüyle geliÅŸtirir ve yüce kaderini gerçekleÅŸtirir. Yoksa vazgeçme, feryat etme, teslim olma ve sadece düÅŸünmede yoÄŸunlaÅŸma yoluyla deÄŸil.”[vi]
Öfkeyi,sevmeyi, nefret etmeyi,duruÅŸları , tavır ve samimiyeti terbiye edilmemiÅŸ haya ve kalbi selim süzgecinden geçmemiÅŸ olmaktır nakıslık…. , her daim bir tarafa bir yöne vurgu yapan eÄŸreti duruÅŸ sahibi pozisyonunda olmaması ÅŸartıyla, tevhidin kollektif bir ÅŸuur halinde kendini göstermesidir insanın kiÅŸiliÄŸini tekamüle götüren …….
Sahilde bayram ne gezer
Orada, hayat nağmelerinin tatlı bestesi duyulur.
Atıl dalgalara ve meydan oku!
Ki, ölümsüzlük mücadeleyle kazanılır.[vii]
“Ä°kbale göre aÅŸk nasıl benliÄŸi kuvvetlendirir ise korku da aÅŸkı yok eder, güçsüz kılar KiÅŸinin karakterinde bütün çöküntülerin kaynağı odur EÄŸer doÄŸru olarak anlaşılırsa Allah korkusu bilgeliÄŸin baÅŸlangıcıdır.fakat buna mukabil her türlü korku hayatı engeller, faaliyet kapasitesini güçsüzleÅŸtirir ve onun yıkılmasına sebep olur.”[viii]
Hayatı bütün yüreÄŸiyle, adaleti iyiliÄŸi, yardımlaÅŸmayı en yakınlarına ihsanı kuÅŸanarak yaÅŸamak gayesiyle yola koyulmalıdır insan.. aktif bir gayret, aktif ve analitik bir düÅŸünce süreci, aktif bir sosyalite düzeyi içe kıvrılmamış ÅŸeffaf bir kiÅŸilikle beraber kalbi ve zihni derinliÄŸin yol arkadaÅŸlığında dinamik bir süreç….
Uzun emeller, fani ikballer peÅŸinde ömrü heder etmektense, insan olarak adem olarak mümin olarak kalabilme adına zalimliklere, zorbalıklara, hainliklere deÄŸersizleÅŸtirme operasyonlarına karşı Hamzaca Bilalce Åžamilce Ömer Muhtarca Seyyit Kutupça Ahmet Yasince bir tavrı bayraklaÅŸtırmak hayat kalitemizi yükseltir ruhumuzu onurlandırır ancak..;
GüneÅŸin ışığına sahipsen,
Gökyüzünün derinliklerinde yol al!
Oklara açabileceÄŸin derin bir yüreÄŸin varsa,
Kartal gibi yaÅŸayarak öl!
Amentü ne! Yortuların ederi ne hayatta!
Bir anlık aslanca hayat, evladır asırlık fareninkinden![ix]-
……………………
Allah eri şartlara bağımlı değildir;
Ne de hayat bir sarkacın salınımlarından ibarettir!
EÄŸer müslümansan bağımsız olmayı öÄŸren,
Ve bütün insanlara hayırlı ol!
Cahillerin elinden rızık arama,
Yusuf gibi ol ; kendini hafife satma!
Keykavus tahtına bir tekme vur,
Başını ver ama onurunu alçaltma ! [x]
[i] Ä°nsan-Ali ÅŸeriati-105 shf
[ii] M.Ä°kbal-peyami MaÅŸrik-17 shf
[iii] A.g.e 37
[iv] Biz ve ikbal-Ali Şeriatı 100. shf
[v] Rumuzi Bihodi 186-188 shf.
[vi][vi] Ä°kbalin EÄŸitim Felsefesi-K.G.Saiyidain-37.shf
[vii] Peyami MaÅŸrik s .247
[viii] Ä°kbalin EÄŸitim Felsefesi-K.G.Saiyidain-37.shf
[ix] Cavidname-216 shf
[x] Rumuzi Bihodi 183-188 shf
Henüz yorum yapılmamış.